Japonya’da Depremle Yaşam
Japonya, deprem kuşağında yer alan bir ülke ve depremle iç içe yaşamayı öğrenmiş durumda. Türk mimar Rahman Kaç, Japonya’da 10 yıl çalışarak deprem hazırlığı konusunda edindiği tecrübeleri paylaşıyor. Kaç’ın gözlemleri, afet öncesi ve sonrası planlamanın önemini vurguluyor.
Deprem öncesi hazırlık kadar sonrasının da planlanması gerektiğini belirten Kaç, afet parklarının önemine dikkat çekiyor. Japonya’da 50’den fazla afet parkı bulunuyor ve bu parklar, deprem sonrası insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri şekilde tasarlanıyor. Afet parkları, deprem sonrası hayati önem taşıyan su, elektrik, iletişim gibi ihtiyaçların karşılanmasında önemli rol oynuyor.
Afet Parkları ve Önemi
Deprem sonrasında insanların açık alanlara ihtiyaç duyduğunu belirten Kaç, yıkıcı bir deprem durumunda bu alanların hayatta kalma noktaları haline gelebileceğini vurguluyor. Deprem anında toplanma alanlarının, parkların ve kamusal alanların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu alanların deprem öncesinde planlanması ve gerekli altyapı çalışmalarının yapılması gerekiyor.
Deprem Sonrası Planlama
Rahman Kaç, Japonya’da edindiği tecrübeleri Türkiye’ye uyarlamanın önemini vurguluyor. Afet parkları, afet tuvaletleri, afet çarkları, su tankları gibi uygulamaların Türkiye’de de hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu sayede deprem sonrası insanların temel ihtiyaçları karşılanabilir ve hayatta kalma şansları artırılabilir.
Türkiye İçin Örnek Uygulamalar
Kaç, 2019’da Tokyo’da tasarladığı bir okul projesinde deprem güvenliği ve afet hazırlığına odaklandığını anlatıyor. Okul bahçesinde toplanma alanları, afet tuvaletleri ve afet depoları gibi özellikler ekleyerek, okulun deprem anında güvenli bir sığınak haline gelmesini sağlamış. Bu örnek, deprem hazırlığı konusunda pratik ve etkili çözümler sunuyor.
